Bir keçi çobanı tarafından 15 yıl önce keşfedilmiş Fethiye’nin doğal güzelliği Saklıkent Kanyonu. Burayı keşfeden çoban hükümetten burayı kiralayıp işletmeye başlamış. İçeride müşterilere hizmet verdiği bir restoranı bulunuyor. Saklıkent Kanyonu, 18 kilometrelik bir derinliğe sahip. Bu uzunluğu ile Türkiye’nin en uzun kanyonu olma özelliği taşıyor.
Kanyon derinliklerine kadar geziye açık değil. Belli bir yerden sonrasında sadece profesyonel olanlar devam ediyorlar. Kanyon içerisinde biraz tehlikeli yollar bulunuyor. Tüm vadi boyunca buz gibi akan soğuk su ve kayaları aşmanız gerekiyor.
Saklıkent Kanyonu 18 kilometrelik bir derinliğe sahip olan ve yüksek kayaların arasında bulunan bir yer. Ortasından buz gibi akan bir akarsu geçer. Ayrıca içeride keşfedilen 16 adet mağara var. Bu mağaralar çok eski zamanlara dayanıyor. 3000 yıl öncesine kadar burada insanların yaşadığına dair bulgular edinilmiş. Bu mağaralara ulaşmak pek kolay değil. Düzayak yürüme mesafesinde değiller. Ancak dağların tepesinden aşağı doğru inildiğinde gidilebiliyor.
Kanyon 1989 yılında açılmış. Bir yıl sonra 1990’nın sonuna kadar sadece çevre halk tarafından bilinen bir yermiş. Sonrasında TRT kanalı, Saklıkent ile ilgili bir tanıtım filmi yayınladı. Bu tanıtım filmi ile dünya geneline adını duyurmuş. Takvimler 1995 yılını gösterdiğinde de kanyonu o zamanın Dışişleri Bakanı Erdal İnönü ziyaret etti. Bu ziyaretin ardından Saklıkent Kanyonu, tatil merkezi haline geldi. 1996 yılında yayınlanan resmi gazete de ise Saklıkent kanyonunun çevresi Saklıkent Milli Parkı ilan edilmişmiş ve koruma altına alınmış.
Kanyonda yürürken çok dikkatli olmalısınız. Suyun içinden yürümek ve kayaların üzerinden atlamak kimi zaman tehlikeli olabiliyor. Bu nedenle lastik ayakkabı almanızı öneriyoruz. Ayrıca yürüyüş yolunda kimi zaman çamura girebilirsiniz. Ama merak etmeyin yol boyunca şelaleler ile kendinizi temizleyebilirsiniz. Kanyona girdiğinizde ilk olarak Eşen Çayı sizleri karşılıyor. Kaynağa doğru kurulu olan iskeleler üzerinde yürüyorsunuz. Ama hep böyle sürmüyor tabii. Sonrasında iskeleden aşağı iniyorsunuz ve ayaklarınızı buz gibi suyun içine sokuyorsunuz.
Kanyonun içerisine girer girmez kendinizi doğanın güzelliği karşısında hayranlık duyarak çevreyi izlerken buluyorsunuz. Kireç taşından oluşan kayaları akan sular çok güzel bir görünüm vererek şekil vermiş. Ağaçların yeşilliği, kayalar ve buz gibi akan soğuk su ile huzur bulacaksınız.
Kanyonun içinden buz gibi akan suyu düşündüğümüz zaman burayı ziyaret etmek için en uygun zamanın yaz ayları olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. Yazın sıcaktan bunalanların kaçış noktası burası. Sakin bir zamanda gitmek istiyorsanız hafta içi gitmenizi öneririz. Çünkü hafta sonları çok kalabalık oluyor. Ayrıca kabalığı hiç sevmiyorsanız, bayram zamanlarında bu kanyonun ziyaretçi sayısı çok fazla olduğunu belirtelim.
Kanyonun içinde yapılabilecek aktiviteler arasında sadece yürüyüş bulunmuyor. Burada yapabileceğiniz çok güzel farklı farklı aktiviteler bulunuyor. İlk olarak bir öneride bulunalım. Buraya gelirken muhakkak yüzme kıyafetlerinizi getirin. Çünkü bol bol ıslanarak yürüyeceksiniz.
Yapılabilecek aktivitelerin başında rafting geliyor. Hatta pek çok yabancı turist sırf burada rafting yapmaya geliyor. Merak etmeyin çok zor değil. Küçük çocuklar bile yapabiliyor. Akıntı çok fazla değil. Aynı zamanda suyun derinliği de çok değil. Rafting için 3 tane parkur bulunuyor. Bunlar 45 dakikalık, 1 buçuk saatlik ve 3 saatlik şekilde ayrılıyor. Profesyonel rehberler sayesinde güvenli ve eğlenceli bir şekilde rafting yapabilirsiniz. Ayrıca rafting turuna katılanlar çamur banyosuna da götürülüyor. Elbette çamurun olduğu yere sadece raftin yapanlar gitmiyor. Dileyen herkes bu kocaman çamur havuzunun içinde üzerinize şifalı olduğu söylenen çamurdan sürebilir ve eğlenceli fotoğraflar çekebilir.
Saklıkent Kanyonu’nda yapılabilecek bir diğer aktivite zipline. Şehir yaşantısının zorluğunu ve stresini zipline ile üzerinizden rahatça atabilir,kanyonun muhteşem manzarasına de tepeden bakabilirsiniz. Adrenalinin doruklarına çıkmayı sevenler için bir de BungeeJumping alanı kurulmuş.
Kanyon içerisinde ayrıca gün batımı turu yapabilirsiniz. Bu tur ile kanyondan güneşinin batışını izlemek, harika manzaralar görmenizi sağlayacak. Ayrıca bölgede yaşayan farklı kuş türleri hakkında da bilgi edinebilirsiniz. Gün batımı turunun dışında Trekking & Yürüyüş rotalarında yürüyüş yapabilirsiniz. Bu bölgede iki adet rota mevcut. Birinci rota ile Kızılalan’dan başlayıp sırası ile Sazak deresi, Yapılı yol, Kocaboğaz, Tatlar, Üçova, Avdan, Karaağaç, Tırnacık ve Mangır’a kadar uzanan bir yürüyüş yolunu yürüyebilirsiniz. Bu yol 16 kilometrelik bir uzunluğa sahip. Yol üzerinde çeşitli antik zamandan kalma yapılara da rastlayacaksınız. İkinci rota ise Kapanderesi’nden başlayarak sırası ile Menengiç dibi, Şappaklar, Kumeyakası ve Saklıkent’e ulaşılır. Uzunluğu 14.5 kilometreye sahip.
Saklıkent Kanyonu’nda, yer masasında yemek yiyebileceğiniz birçok güzel restoran bulunmaktadır. Akarsuyun kenarındaki masalarda, manzara karşısında yemek yiyebilir, yöreye özgü geleneksel zeytinyağlı yemekleri, alabalık, deniz ürünleri ve diğer ızgara çeşitlerini deneyebilirsiniz.
Ayrıca Saklıkent Kanyonu’na gelmeden yol üzerinde çok sayıda kahvaltıcı bulunuyor. Buralarda güzel bir kahvaltı yapabilirsiniz. Ama biz Saklıkent’e kadar gelmişken içeride bulunan akarsuyun kenarındaki yer masalarında, huzur verici bir yemek yemenizi öneririz.
Saklıkent Kanyonu’na giderken yanınıza mutlaka lastik ayakkabı ya da deniz ayakkabısı, su geçirmez çanta ve su geçirmez elbiseler almanızı öneririz. Özellikle çantanızın içinde cüzdan, telefon ve fotoğraf makinesini ayrıca su geçirmez poşetlere koyarsanız daha iyi olacaktır. Çantanıza bir havlu da koyabilirsiniz. Çünkü yürüdüğünüz yolda ıslanabilirsiniz. Bazı yerlerde su belinize kadar yükseliyor. Bu nedenle çantanızı başınızın üstünde tutmanız gerebilir. Bu durumu göz önüne alarak çantanızı fazla ağır yapmamanızı öneririz. Eğer araba ile kanyona geliyorsanız muhakkak yedek kıyafetlerinizi arabada bırakın. Akşam saatlerinde güneş batmaya başladığında hava biraz soğumaya başlıyor. Bu sebeple yedek kuru kıyafet getirmekte fayda olacaktır.
Kayıp düşme ihtimaline karşı başınız için baret almak ise size kalmış bir seçenek olacaktır.
Saklıkent Kanyonu, Fethiye merkeze 40 kilometre uzaklıkta, Muğla-Antalya sınırında bulunuyor. Kanyona ulaşım çok kolay. Fethiye otogarının önünden kalkan Saklıkent-Fethiye dolmuşları ile ortalama 1 saat sürede ulaşabilirsiniz. Araç kiralayarak da gidebilirsiniz. Kanyonun girişinde araçların park edilebileceği bir otopark alanı bulunuyor. Saklıkent Kanyonu hizmet saatleri sabah 08.00’de başlıyor. Akşam 20.00’de ise bitiyor.